Günümüz Kadınlarının Yaygın Problemi: Hirsutizm
Hirsutizm kadınlarda aşırı kıllanma olarak tanımlanabilir. Genellikle çene, kulak, alt karın, dudak bölgesi, sırt gibi birçok alanda olabilir. Aşırı kıllanma toplumdan topluma değişebilen değer ölçülerine sahiptir.
Hirsutizmin sebepleri nelerdir?
En temel sebebi her kadında az miktarda bulunan androjenlerin (erkeklik hormonlarının) miktarının artmasıdır.Bunun dışında polikistikover, adrenal bez tümörleri, over tümörleri, bazı enzim eksiklikleri hirsutizme sebep olabilir.
Hirsutizm sosyal hayatı nasıl etkiler?
Aşırı kıllanma özellikle batı toplumlarındaki kadınlar için çok büyük yıkım yaratır. Kadının kendine olan güvenini olumsuz etkiler, insan ilişkilerini zayıflatır. Bazı kompleksler edinmesine sebep olabilir. Bazı vakalarda yalnızlaşma, toplumdan kaçma gibi daha büyük belirtiler görülebilir.
Hirsutizme sebep olan ilaçlar var mıdır?
Bazı hormon tedavisi ilaçları kıllanmaya sebep olabilir. Bunun dışında çocukluk çağında kullanıldığında kıllanmaya sebep olan ilaçlarda vardır. Fakat her kıllanma Hirsutizm olarak tanımlanamaz. Bu ilaçlar genellikle yan etki olarak kıllanma yaparlar. Fakat hormon yapısını ve salınımını değiştiren ilaçlar Hirsutizme sebep olabilir.
Aşırı kıllanma durumunda ne yapılmalıdır?
Bu problemle karşı karşıya kalan bayanların büyük bir kısmı panik haliyle doktordan önce kozmetik
yöntemlere başvururlar. Bu yaklaşım kesinlikle yanlıştır. Öncelikle bayanlar bilmelidir ki kıllanma
mutlaka sebebi olan bir problemdir. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle sorunun kaynağı bulunup
çözülmeli ardından kozmetik yöntemlere başvurulmalıdır. Hekime başvurulduğunda kan testi ile hormon oranlarına bakılır. Ardından böbreküstü bezlerinde ya da overlerde tümör olup olmadığı kontrol edilir. Polikistikover ihtimali değerlendirilir.
Not: Tedavinin uzun sürebileceği ve kıllardan kurtulmanın zahmetli bir süreç olduğu unutulmamalıdır.
Hastaların ruhsal sağlığı için Hirsutizminde tıpkı diğer hastalıklar gibi bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Sosyal yaşamdan kopmanın doğru bir yaklaşım olmadığı bilinmelidir.